Makale

Dikizleme Kültü ve Unutuş Üzerine

Rukiye Akkaya Kia   “Beni yitik anlamları bulma sözlüğüne gömen” cızırtılı hafıza gömütünde, “yeni anlamlar sözlüğünü” yazanlarla, yeni lisanda uydurulmuş kelimelerin içine bakanlarla karşılaştım. Kelimelerin anlamlarının nasıl ve neden değiştirildiğini arıyorlardı. Kelimeleri doğru kullanmanın imgesi, her defasında “yeni sözlüğe” bakmak olduğundan; her bir kelimenin hakikat içeriklerinin yok edilmesi için istihdam ve disiplin başlı başına bir işti orada. “Yeni Lisanda Düşün Merkezi” düzmece anlamlarla değiştirdiği her bir kelimeyi, düşünceleri boğmak için, hakikati unutuşa gömmek/gömdürmek için kullanıyor, sonra fırlatılıp atılıyordu ateşe.   Tam metin için tıklayınız. …
Makale Çevirisi

Antik Yunan’da Cezalandırmanın İşlevi: Tutkuların Kontrolü mü, Hukukun Üstünlüğü mü?

Eva Cantarella   Türkçesi: O. Vahdet İşsevenler   Makalenin ilk yayımı: Eva Cantarella, Controlling passions or establishing the rule of the law?: The functions of punishment in ancient Greece, Punishment & Society, C. 6, S. 4, 1 Ekim 2004, ss. 429-436. Çeviri yazarın izni ile yayımlanmaktadır.   Tam metin için tıklayınız. (PDF)
Makale Çevirisi

Marksist Hukuk Kuramı: Proletarya Diktatörlüğü

Dimitrios Kivotidis   Türkçesi: Furkan Yılmaz   Orijinal metin, “Marxist Legal Theory: Dictatorship of the Proletariat” başlığıyla 11 Aralık 2019 tarihinde, eş zamanlı olarak,  Legal Form: A Form for Marxist Analysis of Law ve Critical Legal Thinking sitelerinde yayımlanmıştır.   Tam metin için tıklayınız. (PDF)
Makale

COVID 19 Döneminin Getirdiği Kısıtlamalara Uyma/Uymama Davranışlarını Belirleyen Etmenler Üzerine

Seda Kalem   COVID-19 salgını, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde bir pandemi (küresel salgın) olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamayla birlikte, salgın salt bir kamu sağlığı problemi olarak değil, ancak “tüm bireylerin ve tüm sektörlerin” birlikte yürütecekleri bir mücadele ile üstesinden gelinebilecek küresel bir kriz olarak görülmeye başlanmıştır.   Bu krizin yönetilmesi de hem ulus ötesi hem de ulusal boyutta şekillenmiştir. DSÖ’nün salgına yönelik açıklamaları, uyarıları, öngörüleri, çizdiği yol haritası kuşkusuz mücadelenin ulus ötesi boyutunun en önemli ayağını oluşturmuştur. Bunun yanı sıra, özellikle …
Editörden

Editör'den... (2019, Cilt: 6 Sayı: 3)

Gökçe Çataloluk   2019’un bu üçüncü sayısıyla Hukuk Kuramı, online yayın dünyasında altıncı senesini doldurmuş oluyor. Hukukun teorik alanını bu genişlikte tarayan başka bir yayının yokluğunda geçen bir altı seneden söz ettiğimiz düşünülecek olursa, taş üzerine taş koymuş olmak hüsnüzan sayılmasa gerektir. Ve eğer yayınların bir erdemi olabiliyorsa, o da sanırım söze kendi dışında kalanlara dudak bükerek başlamıyor oluşundadır. Gerisi zamanın işi elbette…     Tam metin için tıklayınız. (PDF)   İçindekiler ve künye için tıklayınız. (PDF)
Hakemli Makale

Kesişimsellik: Postmodern Feminist Bir Yaklaşım

Gürkan Çapar   Özet: Kesişimsellik, Kimberle Williams Crenshaw’un 1989 ve 1990 yıllarında yazdığı iki makale ile kavramlaştırılmıştır. Fakat hiç şüphesiz ki bu kavramda kendisini oluşturan tarihsel ve toplumsal süreçlerin bir sonucudur. Postmodernizmin modernizme yönelik eleştirilerinin hız kazandığı bir dönemde, siyah feminist hareketin mücadeleleri ve tecrübeleri sonucunda oluşan bu kavram, kesişimde oldukları için görünmez olanları görünür kılmayı amaçlamaktadır. Crenshaw kesişimi bir trafik kavşağına benzetir. Kavşakta bir kaza olur. Fakat tek eksenli yaklaşımlar kazanın sadece tek bir boyutunu görerek, kesişimde olanların kendilerine has durumunu …
Hakemli Makale

Rechtsstaat’tan Doppelstaat’a ya da Refah Devletinden Neoliberal Bir Ütopyaya Doğru

A. Emre Zeybekoğlu,     Özet: Bu makalede, ilkin, Ernst Fraenkel’ın Der Doppelstaat’ta nasyonal-sosyalist devletin ‘norm devleti’ ile ‘imtiyaz devleti’ şeklinde ikili düzeyde iş gördüğü yönünde ileri sürdüğü tezin, günümüzde neoliberal ütopyanın devlete, hukuka ve bireylere biçtiği rolü aydınlatmada rehber alınabileceği ve Nazi devletinin Yahudilerle Arîler arasında yaptığı ayrıma benzer şekilde, paydaşlarla paydaş olmayanlar arasında bugün yapılan ayrımın, halkın büyük kesimini ‘çıplak hayatlar’ sürmek zorunda bırakarak ‘sivil ölüme’ mahkûm ettiği iddia edilmektedir. İkinci iddia ise neoliberal ütopyanın, daha önceki ütopyalara benzer şekilde, dünyayı …
Makale

Kuvvetler Ayrılığı Ölmüş Diyorlar?

D. Celaleddin Kavas   Bu tebliğimin başlığı neler söyleyeceğimle ilgili çok fazla ipucu vermiyor ilk bakışta. Çünkü başlığı, “İnsan Hakları Ölmüş Diyorlar?” ya da “Hukuk Devleti Ölmüş Diyorlar” şeklinde de kurabilirdim. Bunların neden müteradif olabileceğini ortaya koymak çok fazla bir zihni emek gerektirmeyecektir. O sebeple onu geçiyorum. Bunu tercih ettim çünkü vezin bakımından daha iyi oturuyor, denebilir.   Tam metin için tıklayınız. (PDF)
Makale

İmkansız Ama Olanak Dahilinde Adalet ve Ütopya

Sezal Çınar Özkan   Herkesçe bilindiği gibi hukukun ütopyası adalettir. Derrida ise adaletin yapısöküm olduğunu söyler. Derrida dil felsefesi geleneğine dahildir. Hiper gerçeklik iddiasındaki metafizik öğretileri reddeder ve bütün herşeyin metin olduğunu düşünür. Geleneksel kabulde metnin tüm okuyucuları tarafından aynı anlama gelen sabit ve değişmez anlamı vardır. Oysa Derrida’ya göre bu sabit anlamın sebebi Platon’dan beri devam eden geleneksel yapıda metnin içindeki kimi kavramların merkezileştirilmiş olması ve baskın kılınmış olmasıdır. İkincil kavram merkezi kavram tarafından söylemde şiddete uğratılmıştır. Yapısöküm ise metnin içinde …