-
Editörden
-
Editör'den... (2019, Cilt: 6 Sayı: 3)
Gökçe Çataloluk 2019’un bu üçüncü sayısıyla Hukuk Kuramı, online yayın dünyasında altıncı senesini doldurmuş oluyor. Hukukun teorik alanını bu genişlikte tarayan başka bir yayının yokluğunda geçen bir altı seneden söz ettiğimiz düşünülecek olursa, taş üzerine taş koymuş olmak hüsnüzan sayılmasa gerektir. Ve eğer yayınların bir erdemi olabiliyorsa, o da sanırım söze kendi dışında kalanlara dudak bükerek başlamıyor oluşundadır. Gerisi zamanın işi elbette… Tam metin için tıklayınız. (PDF) İçindekiler ve künye için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Hakemli Makale
-
Kesişimsellik: Postmodern Feminist Bir Yaklaşım
Gürkan Çapar Özet: Kesişimsellik, Kimberle Williams Crenshaw’un 1989 ve 1990 yıllarında yazdığı iki makale ile kavramlaştırılmıştır. Fakat hiç şüphesiz ki bu kavramda kendisini oluşturan tarihsel ve toplumsal süreçlerin bir sonucudur. Postmodernizmin modernizme yönelik eleştirilerinin hız kazandığı bir dönemde, siyah feminist hareketin mücadeleleri ve tecrübeleri sonucunda oluşan bu kavram, kesişimde oldukları için görünmez olanları görünür kılmayı amaçlamaktadır. Crenshaw kesişimi bir trafik kavşağına benzetir. Kavşakta bir kaza olur. Fakat tek eksenli yaklaşımlar kazanın sadece tek bir boyutunu görerek, kesişimde olanların kendilerine has durumunu …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Hakemli Makale
-
Rechtsstaat’tan Doppelstaat’a ya da Refah Devletinden Neoliberal Bir Ütopyaya Doğru
A. Emre Zeybekoğlu, Özet: Bu makalede, ilkin, Ernst Fraenkel’ın Der Doppelstaat’ta nasyonal-sosyalist devletin ‘norm devleti’ ile ‘imtiyaz devleti’ şeklinde ikili düzeyde iş gördüğü yönünde ileri sürdüğü tezin, günümüzde neoliberal ütopyanın devlete, hukuka ve bireylere biçtiği rolü aydınlatmada rehber alınabileceği ve Nazi devletinin Yahudilerle Arîler arasında yaptığı ayrıma benzer şekilde, paydaşlarla paydaş olmayanlar arasında bugün yapılan ayrımın, halkın büyük kesimini ‘çıplak hayatlar’ sürmek zorunda bırakarak ‘sivil ölüme’ mahkûm ettiği iddia edilmektedir. İkinci iddia ise neoliberal ütopyanın, daha önceki ütopyalara benzer şekilde, dünyayı …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Makale
-
Kuvvetler Ayrılığı Ölmüş Diyorlar?
D. Celaleddin Kavas Bu tebliğimin başlığı neler söyleyeceğimle ilgili çok fazla ipucu vermiyor ilk bakışta. Çünkü başlığı, “İnsan Hakları Ölmüş Diyorlar?” ya da “Hukuk Devleti Ölmüş Diyorlar” şeklinde de kurabilirdim. Bunların neden müteradif olabileceğini ortaya koymak çok fazla bir zihni emek gerektirmeyecektir. O sebeple onu geçiyorum. Bunu tercih ettim çünkü vezin bakımından daha iyi oturuyor, denebilir. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Makale
-
İmkansız Ama Olanak Dahilinde Adalet ve Ütopya
Sezal Çınar Özkan Herkesçe bilindiği gibi hukukun ütopyası adalettir. Derrida ise adaletin yapısöküm olduğunu söyler. Derrida dil felsefesi geleneğine dahildir. Hiper gerçeklik iddiasındaki metafizik öğretileri reddeder ve bütün herşeyin metin olduğunu düşünür. Geleneksel kabulde metnin tüm okuyucuları tarafından aynı anlama gelen sabit ve değişmez anlamı vardır. Oysa Derrida’ya göre bu sabit anlamın sebebi Platon’dan beri devam eden geleneksel yapıda metnin içindeki kimi kavramların merkezileştirilmiş olması ve baskın kılınmış olmasıdır. İkincil kavram merkezi kavram tarafından söylemde şiddete uğratılmıştır. Yapısöküm ise metnin içinde …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Makale Çevirisi
-
Realizm ve İdealizm: Hukuk Felsefesindeki Temel Sorun Hakkında Bazı Görüşler
Karl Olivecrona Türkçesi: Ertuğrul Uzun Makale ilk olarak, Uluslararası Karşılaştırmalı Hukuk Akademisi’nin 1950 yazında Londra’da düzenlediği kongrede sunulmuştur. Metnin orijinal yayımı: “Realism and Idealism: Some Reflections on the Cardinal Point in Legal Philosophy”, New York Law Review, 1951, ss. 120-31. Çeviri yayımcının izniyle gerçekleştirilmiştir. Çevirinin ilk yayımı: “Realizm ve İdealizm: Hukuk Felsefesindeki Temel Sorun Hakkında Bazı Görüşler”, Prof. Dr. Mehmet Akad’a Armağan (ed. Bihterin Vural-Dinçkol, Nihat Bulut, Rukiye Akkaya-Kia, Cevat Okutan, Mehmet Akif Etgü, Hülya Dinçer) içinde, İstanbul: Der Yayınları, 2012, s. …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 3
-
Editörden
-
Editör'den... (2019, Cilt: 6 Sayı: 2)
Melike Belkıs Aydın Yaz mevsimini bitirirken Hukuk Kuramı yeni sayısıyla karşınızda. 24-25 Kasım 2018 Hukuk ve Distopya Sempozyumu bildiri metinlerine yer vermeyi sürdürüyoruz. İlk hakemli makalemiz Evrim Durmaz Aksu’dan, “Hukuka Güvenebilir miyiz? Ekolojik Distopyalar ve Gerçek Felaketler”. Ekolojik kıyamet odaklı romanlarla birlikte hukukun bir bütün olarak ekolojik dünyayı korumaya yetip yetmeyeceği, çevre korumasına ilişkin karşılaştırmalı hukuki düzenlemeler, çevreye duyarlı hukuk öznelerinin kimler olduğu makalenin ana odakları. Tam metin için tıklayınız. (PDF) İçindekiler ve künye için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 2
-
Hakemli Makale
-
Hukuka Güvenebilir miyiz? Ekolojik Distopyalar ve Gerçek Felaketler
Evrim Durmaz Aksu Özet: Ekodistopya, ekosistemlerin çöktüğü ve doğal varlıkların yok olduğu bir dünyayı anlatan edebi türdür. Ekodistopya metinleri olan Yol, Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi ve Tufan Zamanı romanları iklim krizi, canlıların neslinin tükenmesi ve genetiği değiştirilmiş organizmalara ilişkin ekolojik sorunları ve bunların sonuçlarını işlemektedir. Romanlarda anlatılan ekolojik felaketler mevcut ekolojik sorunların artmış ve küreselleşmiş hallerine benzemektedir. Son yıllarda ekolojik krizlerin artması distopyaları olası hale getirmektedir. Yeryüzündeki yaşamı ortadan kaldırabilecek tehditler hukuki düzenlemeler tarafından engellenememektedir. Hukukta çevreyi korumaya yönelik çeşitli …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 2
-
Hakemli Makale
-
Yapay Olgu Teorilerinin Hukuki Pozitivizm ve Doğal Hukuk Teorisi ile Uyumluluğu
Abdullah Ada Özet: Bu çalışmada, yapay olgu teorilerinin hukuk teorileriyle olan ilişkisi hukuki pozitivizm ve doğal hukuk teorisi özelinde incelenecektir. Özel olarak araştırılacak soru, yapay olguların ontolojisine dair teorilerin, hukuki pozitivizm ve doğal hukuk teorileriyle benzeşen ve farklılaşan yönlerinden bu sonraki tür teoriler bakımından inceleme konusu edindikleri “hukuk”u açıklamada yeterlilik/eksiklik gösterdikleri yönünde çıkarılabilecek sonuçların ne olduğudur. Bu bağlamda, hukuki pozitivizmin teorik varsayımları yönüyle yapay olgu teorileriyle paralellik arz ettiği, doğal hukuk teorisinin ise bu teorilerce öngörülen “niyet ve fonksiyon” öğelerine açıklamalarında …Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 2
-
Makale
-
Mekân: Hukuk Fakültesi Apartmanı
Rukiye Akkaya Kia Mekân, doğrudan tabii sınırlara gönderme yapan bir kavram. Kavramların tanımını, içeriğini, biçimini değiştiremiyoruz. Hal böyle olunca, mekâna dair imge, ister istemez fiziksel boyutlara gelip yerleşiyor. Bir tasvir ya da düş dünyasının kurmacası eşliğinde, bu boyutlar çeşitlenebilir. Ama nihayetinde bir kalıba oturur. Mekâna ilişkin hep somut bir hüküm vardır kafamızda. Mekân, dürtüsel barınma ihtiyacının taşıyıcısı ve insanın dış dünyada baş edemediği türlü tehlikelerden korunduğu yerdir. Başkalarından korunduğumuz sınırlarımızdır. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2019/Cilt: 6 Sayı: 2